14/12/2025
AHLAK BEKÇİLERİ
Ahlak bekçilerinin ahlaksız çıkması, insanın en çok karşılaştığı ama en az alışabildiği çelişkidir. Çünkü insan, sesini en çok yükseltenlerin en dürüst insanlar olduğunu zannetmek ister. Oysa hayat defalarca gösterir ki; en yüksek perdeden konuşanların sesi çoğu zaman içindeki boşluğu gizlemek içindir.
Bazıları başkalarının hayatına hükmetmeyi “ahlak” zanneder.
Ne giyeceğini, nasıl yaşayacağını, ne söyleyeceğini belirlemek ister.
Kendi karanlığıyla yüzleşmek yerine, başkalarının ışığını kısarak rahatlamaya çalışır.
Ama gerçek ortaya çıktığında görülür ki:
Ahlak diye kurdukları duvar, aslında kendi kusurlarını saklamak için ördükleri bir perdeymiş.
Ahlak bekçisi gibi dolaşanların maskesi düştüğünde, geriye şu çıplak gerçek kalır:
İnsan, en çok gizlediği şeyi başkalarına suç olarak yükler.
Kınadığı şeyi aslında kendi içinde taşır.
Yargıladığı hayatları sessizce yaşar.
Toplumun en büyük yanılgısı, yüksek sesle konuşanları doğru sanmasıdır.
Oysa gerçek ahlak; gösteriden, gürültüden, nutuklardan uzak durur.
Sessizdir, sade yaşar, kimseye karışmaz, kimseyi yargılamaz.
Ahlak bekçileri bir bir döküldükçe bize kalan tek ders şudur:
Ahlak; başkalarına değil, önce kendimize tutulan bir aynadır.
Aynaya bakmadan yola çıkan herkes, sonunda kendi gölgesine takılıp düşer.
Gerçek ahlaklı insanlar bekçi olmaz;
çünkü ahlakı korumak için önce kendini düzeltmek gerektiğini bilirler.
Alıntı
DÜNYA HALİ