Bizim Kız

Bizim Kız El gızı değil evinizin gızı.🌸 Sayfama hoşgeldin. Bu mesajı okuyorsan eğer, ki okuyorsun burasi benim ailem sen de ailemin yeni üyesisin. �O halde hoşgeldin.�
(1)

Uzun zamandır sohbet etmiyoruz sizinle.😊Arayı açtık biraz, ama bazı yollarda denk düşüyoruz.Mesafesiz sarılıyoruz birbir...
20/07/2025

Uzun zamandır sohbet etmiyoruz sizinle.😊Arayı açtık biraz, ama bazı yollarda denk düşüyoruz.Mesafesiz sarılıyoruz birbirimize, evimin insanı gibi koklayıp, tembihler verdiğiniz bile oluyor…
Ne güzel şey sevilmek.
Ne güzel şey verdiğin emeğin karşılığını sevgi dilinde görmek.
Nasılsınız, iyisiniz inşallah? Ama gerçekten iyi…
Beni soracak olursanız, yorgunum biraz. Ama yorgunum dedikçe daha da yoluyor insan. Hastayım dedikçe geçmeyen ağrılar gibi.😊
Annem: tansiyon, şeker hastalıklarından bahsederken;
Biraz da iyiyim de anne, sürekli şuram ağriii buram acii dersen olumsuzluğu kendine çekmiş olursun diyen ben genlerimi annemden aldığımı unutuyorum çoğu zaman.😊Bu durumdan şikayetçi değilim lakin; her şeyi kafaya takma huyu başladı bende.
Eskiden empatinin anlamını bilir ama pek uygulamazdım, şimdilerde yaşamak bile yetmiyor gibi hissettiriyor.
Empatiyi yaşamak…
Gözümün önünde iki yaşlı büyüğün gittikçe yüzüne düşen kırışıklıklarını görmek, ağrıyan dizini, bir hafta ayrı kalınca telefonda çocuklaşan sesini…
Biten ilaçlar, pazar gezileri, esnaf sohbetleri, beni çekme ha herifim baaa gıziii sözlerini, bazen de aynı kareye gülen pozlar vermeyi..
Bir zamanlar mavi leğen içinde, gürül gürül yanan soba önünde, hacı şakir sabununu gözleri ovuştura ovuştura banyo yaptıran ellerin, artık kendine yetemediğini görmek. Saçlarımı örüp, okula yollayan annenin, elime diken başta içi yanan babanın tırnaklarını kesecek göz feri kalmamasını hissetmek.
Ve oturmak dizlerinin önüne, kanatmadan kesip, sevmek…
İnsan büyüdükçe anlıyor büyüklerinin yaşadıklarını.
İyi bir evlat olmanın hakkını vermek değil mesele biliyorum artık.
Onca yürüdüğüm yol, anı, insanlar, emeklerim…
Ne içindi?
Yaralarımı saran neydi?
Bana bir ben daha katan?
Ufkumda yeni umutlara yer açan kimdi?
Hep başkalarından istediğim duayı artık kendime ediyor oluşum beni kurtardı.
Allah razı olsun cümlesi kaç tümsekten atlattı beni Kimbilir? Kaç kez yolumdaki taşları eledi?
Kötüleri temizledi etrafımdan.
Sadeleştim, iyileştim, daha net görmeye başladım her şeyi.
En çok da kendi içimi.
Bu bir yüksekten bakış değişimi değildi elbette.
Ben severim, büyük eli öpmeyi, olduğum yerin şekline göre yaşamayı, hayata ne olursa olsun tutunmayı, öfkenin ardındaki sakinliği, mücadeleyi, ama düzgünce…
Yürüdüğüm yol bana öğretti ki; yorulacaksın!
Yanacaksın hatta ama yandım demeyeceksin.
İyi şeyler de olacak hayatında, böbürlenmeyeceksin!
Düştüğünde en yakınından vurulacaksın, kızmayacaksın!
Bu bir sınav deyip yeniden kalkacaksın!
Öyle kolay da olmayacak bu, bileceksin!
Bugün elinde ekmeğin olmasa; milletten üst üste iki kere ekmek isteyemezsin!
El bir verir, ikinciye seni ben doyurdum der. El bu…
Hiçbir şey sende olduğu gibi kıymetli olmaz.
İhtişamı öğrendim bu yolda.
İlgiyi, iki dakika arkamı dönünce burun kıvıranları da.😊Kapının önünden ineği ile geçen komşuların, bizi çekme, bak ineğimin zil sesi çıktı, senden para alırım haaa zorbalıklarını da. 😊
Önceden üzüldüğüm her şeyin, zamanla bana kattığı tecrüler olduğunu öğrenince, tepkilerim daha sakin olmaya başladı.
Bundan on yıl önce makyaj yapmadan bakkala gitmeyen ben, artık temiz koksam yeter demeye başladım.😊Kıyafetimi insanlar için değil, içinde kendim rahat hissetmeye başlayınca değişti tüm mesele.
Her şeye yetmeye çalışma duygumu törpüleyemedim bir tek.
Ben yaptıkça da üzerime sorumluluk olarak kalan yükler oldu zamanla.
Bin kere yapıp bir kere yapmayınca senden kötüsü olmuyormuş bunu da yaşadım.😊
Annem; her şeyi bil ama bazen de yapma derdi.
Bildiğini bilince insanlar işten kurtulamazsın misali.😊
Ömrümün 34. senesinde gelen aydınlanmalar değil bunlar. Çok erken farkettim bazı şeyleri, ama yaşadıkça daha da bir oturuyor aklın, fikrin…
Buraya kadar okudun mu?
Amaan ne kadar uzun yazı bu deyip atladın mı yoksa?😊Dur dur hemen gitme, dertleşiyoruz şurda.
Daha seni nerede bulacağım ben?
Dünyanın neresinde olursan ol, şu an bu satırları okuyorsan hala, kendinden bir şeyler bulduğun içindir.
Sende de bir ben vardır mutlaka.
Haksız mıyım?
Çabuk haklısın de.😊
Dedin mi?😊
Devam ediyorum o halde…
Sosyal medya hayatıma girdiği andan itibaren bambaşka şekillenen hayatımda yeni bir Nurşen’i keşfettim.
Sevmeyi öğrendim, ama az değil çok.
Bu çoklar canımı yaktı bazen, bazen de kullanıldım göz göre göre. Ama Allah da beni gördü.
Onlar benden aldı, Allah verdi.
Hem de öyle çok verdi ki; insanlar bunu;
Havadan gelen paranın yağdığına hiç sıkıntı çekmeden buralara geldiğime inandılar.😊
Valla bak.😊
Çuvalla para vardır sende” diyen bile oluyor bazen.
Fındık hasadı zamanı kapıya fındık toplamaya gelen bir abinin;
Sende para gapcuk gibidir, ölünce mezara değil biraz da bize ver dediğini bilirim mesela.😊
Oysa ölünce onlara kalacak tek şey bu anılarım.
Anıları ne yapsın millet, yenilmez içilmez.😊
Ben para için çalışmam başta, o an ne iş yapıyorsam iyi olsun diye çabalarım. Ekmek mi pişiriyorum iyi kızarsın.
Tarla mı kazıyorum otları iyi temizlensin, ev mi temizliyorum, güzel koksun her yer derim.
Sonrasında da gelir ne gelecekse.
Önce terlemek isterim.
Önce hissetmek, oturduğum yerden sesimi duyamazsınız benim.
Yattığım yerden de konuşmayı hiç sevmem.😊
Kendimi bildim bileli de kendime şöyle dua ederim.
Beni şımartma Allah’ım.🤲
Sen zaten yapmazsın bunu da, şeytan ves vesesini içime vermesin.
Beni gören seni böyle sevdik sakın değişme diyor mesela.
İyi anlamda değişime varım da inanın bana kötü anlamda değişimden hep uzak olmak istedim ben, oldum da.
Evden köye, köyden işime, çekimlere, aileme, kendi dünyama, kimsenin dünyasına dahil olmadan…
Bir de yorulunca durmayı öğrensem her şey daha iyi olacak.😊
Hayır demeyi biraz daha söylemeliyim mesela.
Bulaşık yıkarken kafamda laf soktuğum kimseyi hayatımda tutmamalıyım.😊Ama bazıları var ki atsan atılmaz, satsan beş para etmez.😊
Onlardan da sabrı öğrendim.
Canım yana yana, dik durmanın olgunluğunu.
Bir kadın olarak; şak şakçıların mertebesine ermek yerine, efendice kendi makamımda oturmanın edebini öğrendim.
Yarın ne olacağı belli olmaz, düşebilirim.
Yine gülenler topluluğu oluşur etrafımda bilirim.
İlk tekmeyi de şu an birlikte ekmek yediklerimden yerim onu da bilirim.
Ama daha sağlıklıyım artık.
Bakın sağlamım demiyorum. Sağlıklı bakıyorum her şeye.(arada serumluk oluyorum ama neyse😊)
Kazanmanın kolay olmadığı bir dünyada ben 5 milyonu aşkın insanın kalbinde sevgiyle yeşermeyi başardım.
Ellerimde benim de nasırlarım, yüzüme düşen çizlerimle, ardımda buraktığım milyon tane anılarımla gurur duyuyorum.
Bazen kimse demiyor bu sözleri.
Hele ki en ihtiyaç duyduğun anda…
Annem; beni düşürmek için çok çabaladığı şu dünyaya geldiğim günden beri, iyi ki bu kadar sancı çektim. İyi ki yarı yolda bırakıldım, iyi ki başarısız oldum zaman zaman, iyi ki iyinin yanında kötüyü de gördüm.
İyi ki adım Nurşen, ve iyi ki dedem ismimi koyarken, ismi gibi yolu da aydın, yüzü şen ve nurlu olsun demiş.
İyi ki düşürmemiş bana hamile olan annem.
İyi ki, komşumuzun iki katlı evin balkonundan düşüp ölmemişim.😊
İyi ki, tüm ev halkı köy sularından zehirlendiğinde annemin karnında bana bir şey olmamış, iyi ki yaz kış saatlerce yol yürüdüğüm okul yollarında donmamış çorapsız ayaklarım.
İyi ki, ele muhtaç etmemiş o yoklukta bile babam.
Ve iyi ki bugün nefes alabiliyorum.
Sesim, yüzüm, cümlelerim ulaşıyor size, dünyaya…Şimdilik bu kadar yeter, sabah terapiye devam ederiz.😊Oku oku bitmedi yahu diyenleri duyar gibiyim.
Şaka şaka, sizler benim iyikilerimsiniz.
Gidecek çok yol, öğrenecek çok şeyimiz var birlikte.
Allah nasip ederse tabi.🤲🍀
Ee o zaman görüşmek üzere, minik tavsiyem şudur sana;
Yürüdüğün yolu iyi kavra, öyle yaşa.
Bu dünyada senden bir tane daha yok unutma!❤️
Nurşen KARAYANIZ

20/07/2025

Eskiler mi güzeldi, eskiden biz mi güzeldik?

19/07/2025

Herkese iyi akşamlar.Buradan takip eden herkesi instagram hesabıma da bekliyorum. Gelirseniz çok sevinirim.🌸💕

Ablalar…Bir evin ilk şefkati, ilk sabrı, ilk sessiz fedakârlığıdır onlar.Anne gibi koruyan, arkadaş gibi dinleyen, sırda...
17/07/2025

Ablalar…
Bir evin ilk şefkati, ilk sabrı, ilk sessiz fedakârlığıdır onlar.
Anne gibi koruyan, arkadaş gibi dinleyen, sırdaş gibi saklayan yüreği kocaman insanlardır.
Sen daha düşmeden tutan, ağlamadan anlayan, söylemeden hisseden kişidir abla.
Senin yükünü fark ettirmeden omuzlar, dertlerini gözlerinden okur.
Bazen annelik yapar, bazen sırdaş olur, bazen de bir dağın ardına saklanmış huzur gibi sadece orada durur.
Sessizce sever seni, gürültüsüzce özler, güçlü görünür ama içinde fırtınalar kopar senin için.

Bir abla, çocukluğundan itibaren hayalleri bölüştüğü kişidir.
Senin için kendi isteklerinden vazgeçmiş olabilir, sen gülerken onun içi rahat eder.
Senin canın yandığında o nefes alamaz.

Ve en çok da…
Zaman geçtikçe anlar insan, bir ablanın varlığı aslında bir duanın kabulüdür.

17/07/2025

Canım babam.❤️🤲instagram.com/nursenkrynz

14/07/2025

Bu Sürprizi Asla Unutmayacaklar: Kutsal Topraklara İlk Yolculuk instagram.com/nursenkrynz

92 Yıllık  Ömür: Ayşe TeyzeManisa Akhisar’da, güneşin altında elleriyle tütün kıran bir çınarla tanıştım: Ayşe Teyze. Ta...
10/07/2025

92 Yıllık Ömür: Ayşe Teyze

Manisa Akhisar’da, güneşin altında elleriyle tütün kıran bir çınarla tanıştım: Ayşe Teyze. Tam 92 yaşında…
Yalnız ama dimdik.
Evlatlarının çoğu uzakta ama o topraklara sımsıkı sarılmış.
Ne gençliğinden ne emeğinden ödün vermiş.
Her çizgisi, bir ömrün izini taşıyor.
O çizgilerde hem yoksulluğun hem de onurun yankısı var.

Birlikte ilahiler söyledik, Kur’an’dan ayetler dinledik, türkülerle nefes aldık.
Ayşe Teyze, her kelimesinde yaşanmışlık, her bakışında sabır taşıyordu.
Ölen eşine hâlâ ağıt yakan o sesi var ya…
İnsan bir ömrün nasıl geçtiğini o seste duyuyor.

Bu fotoğraflar, bir kadının değil; bir çınarın, bir devrin, bir sabrın hikâyesi.
Saygıyla bakın yüzünün çizgilerine..
Çünkü bazı insanlar, sadece yaşlanmaz…
Onlar tarihe tanıklık eder, sessizce yüreklerimize kazınır.

Biraz gülümsesem hayat sana güzel bizim gız diyorlar.Hayat kime kötü ki?Oysa kimsenin kimseden daha mükemmel bir hayatı ...
06/07/2025

Biraz gülümsesem hayat sana güzel bizim gız diyorlar.
Hayat kime kötü ki?
Oysa kimsenin kimseden daha mükemmel bir hayatı yok.
Bazılarının hüznü kamufle eden imkanları var sadece.
Yoksa herkesin acısı kendine derin.🌺

SEKSENLİ VE DOKSANLI YILLARDA GENÇ KIZ OLMAKBütün işler saat ona kadar biterdi.Boş oturmak diye bir şey asla yoktu. Dizi...
03/07/2025

SEKSENLİ VE DOKSANLI YILLARDA GENÇ KIZ OLMAK
Bütün işler saat ona kadar biterdi.Boş oturmak diye bir şey asla yoktu. Dizi izlerken bile elişi yapardık.
Mevsim kış ise öğleden sonra herkes birbirine gezmeye giderdi. Öyle şimdiki günler gibi hazırlık yapılmazdı. Ya çatkapı gidilir, yada yarım saat önce çocuk gönderilerek müsait iseniz size oturmaya geleceğiz denirdi.
Misafir gidilen evde genç kız varsa gezmeler güzel olurdu. Anneler sohbet ederken kızlar mutfakta ikramlıkları hazırlardı. Hemde sohbet ederdi. Sohbet konuları, magazin, televizyon ve dünürcüler olurdu en çok.
O zaman kızların sevgilisi olmazdı. Sevdiği olurdu. Buluşma, elele tutuşmak falan olmazdı. Uzaktan bakışma, mektuplaşma olurdu sadece. Ailesi bilmez, çok yakın arkaşı bilirdi sadece. Sakladığı mektupları annesi bulupta bir araba sopa yiyen çoktu.
Bu kızların çoğu evlenemezdi sevdiği ile.
Seksenli yılların ikramlıkları kısır, kek, kurabiye ve bisküvili yaş pasta idi. Şimdilerde bunların adı anne keki, anne kurabiyesi, anne pastası oldu.
Bizim evde yoktu ama pek çok evde kek tenceresi vardı. Bizde dört köşe midi fırın vardı. Birde davul fırınlar vardı ki, kocaman tepsisi ile yapılan kek sülaleye yeterdi.
Annelerimiz börek çörek yapardı ama kızlar pasta yapmayı severdi. Tarif isteyince bazıları vermezdi pasta tarifi, devlet sırrı gibi saklar, yada eksik tarif verirlerdi.
Doksanlara gelindiğinde ise özel televizyonlar ve gazeteler tarif vermeye başladı. Şimdiki gibi internet yok açıp bakacak.
Hafta sonu gazeteler kurabiye, pasta kitapçığı verirdi. Erkenden gidip alırdık yoksa tükenirdi.
Doksanlarda kakaolu ıslak kek moda oldu. Karakız pastası, kunta kinte gibi isimler verilirdi. Yaş pasta çeşitleri, değişik kurabiyeler, pasta kalıpları çıktı. Elmalı kurabiye, çiçek, kurabiye, tırtıl kurabiye.
İkramlar hazırlanır çaylar içilirdi. Anneler kızların lafa karışmasını istemezdi. Çay faslı bitince bulaşık imece usulu çabucak yıkanıp elişiler alınır, kızlar kendi aralarında, anneler kendi aralarında konuşur, hemde elişi yaparlardı.
Ne güzel günlerdi
Sunum çılgınlığı, alışveriş manyakligi yoktu. Sosyal medyadan gösteriş yapmakta yoktu. Ama insanlık vardı...❤️

instagram.com/nursenkrynz

Address

Ordu

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Bizim Kız posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Bizim Kız:

Share

Category