
22/07/2025
Bir memleket düşünün…
İçinde hâlâ “değer” diye bir şey kalmışsa, o memleket hâlâ kurtarılabilir.
Ama bir memlekette oy parayla satılıyorsa, o memlekette sadece seçmen değil, vicdan da yok pahasına el değiştiriyor demektir.
Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet…
Geçtiğimiz hafta sonu sosyal medya hesabından bir yazı paylaştı.
Ve paylaştığı o yazı, kentte fısıltı gazetesiyle yayılan bir gerçeği resmen afişe etti.
Ne diyor başkan?
Seçim öncesi bir “sözde kanaat önderi” kendisini evine davet ediyor.
Ev dediğin yer, bir tür siyasi pazar yeri gibi…
Odasından biri çıkıyor, diğerinden biri giriyor.
Hava garip, ortam tuhaf.
Sonra öğreniyor ki; o evde yalnız değilmiş…
Rakip aday da içerideymiş.
Ve kendi konuşmalarını, bu sözde kanaat önderi rakip adaya dinletmiş.
Yetmemiş, bir de demiş ki:
“8 bin oyum var, birkaç milyon lira verirsen bunlar senin olur.”
Kusura bakmayın, bu artık sadece siyasi bir hadise değildir.
Bu resmen ahlaki bir çöküştür.
Bu, şehrin orta yerinde namusun, iradenin, demokrasi denilen kutsal hakkın pazarlandığı bir rezilliktir.
Sayın Başkan, bu yazıyı yazarken aslında bir suç duyurusunda bulunmuştur.
Osmaniye Cumhuriyet Savcılığı, bu iddiayla derhal ilgilenmelidir.
Çünkü bu, “Söz uçar yazı kalır” meselesi değil…
Bu yazının altındaki her cümle, birer delildir.
Kimdir bu adam?
Kime oy vaat etmiştir?
Kimin konuşmalarını kime dinletmiştir?
Köşe Yazısının Devamı:
Osmaniye’de Oy Pazarlığı: 8 Bin Oy Kaç Para Eder? - İlyas SABANCI