15/04/2025
Tahta kaşık hikayesi…
Günlerden bir gün, Dede, oğlu, gelini ve torunu sofraya oturmuş yemek yiyorlardı. Dede iyice yaşlanmıştı. Gözleri eskisi kadar iyi görmüyor, elleri titriyor, kulakları da iyi işitmiyordu. Artık yemek yerken dahi çok zorlanıyordu. Bazen elleri iyi tutmadığından elindeki tabağı, kaşığı döküp sofrayı, üstünü başını kirletiyordu. Bu duruma başta gelini çok kızıyordu, sonra da gözü gibi bakıp büyüttüğü oğlu.. Torun Ali, yaşlılığın ne olduğunu anlamıştı.
Anne babasına bunun normal olduğunu, dedelerine kızmamaları gerektiğini anlatmaya çalışıyordu..
Ancak ne çare! Sonunda dayanamayıp Dedenin yatağını bahçedeki kulübeye taşıdılar. Dede artık bahçedeki kulübede kalacak, yemeğini de orada yiyecekti.
Ali, bu duruma çok üzüldü. “Annem ve babam neden böyle yapıyorlar?” Onlar da bir gün gelecek, ihtiyar olup güçsüzleşecekler, elleri ayakları zayıf düşecek, onların da eli ayağı eskisi gibi tutmaz olacaktı. Bunu anne ve babasına güzel bir şekilde anlatmalıydı.
Yine bir gün yağmur yağıyordu. Annesiyle babası evde oturuyorlardı. Ali, bahçede bulduğu birkaç tahta parçasını odaya getirdi. Elinde bir bıçak tahtayı oymaya başladı. Anne ve babası meraklı gözlerle ona bakıyorlardı. Acaba bu tahtayı neden oyuyordu? Babası sordu:
-oğlum bu tahtalar ne yapıyorsun?
-Tahta çanaklar, kaşıklar yapıyorum.
-Tahta çanakları, kaşıkları ne yapacaksın?
-Sizin için yapıyorum!
-Bizim için mi yapıyorsun?
-Evet sizin için yapıyorum.
Bir gün sizler de yaşlanacaksınız, eliniz ayağınız zayıf düşecek. Sizin de bu tahta çanaklara ihtiyacınız olacak!
Anne ve babası hatalarını hemen anladılar, yaptıklarından pişmanlık duyup dede’nin yanına gidip ondan özür dilediler. Dedeyi tekrar evlerine alarak onunla beraber mutlu mesut yaşadılar.