03/05/2025
Cesaretin Eseri!
Geçtiğimiz hafta, Ak Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan Menemen'i ziyaret etti. Menemen Belediyesi'nde partililer ve belediye yönetimiyle bir araya geldi.
Bu ziyaret kapsamında bir de basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sayın vekilin yaptığı açıklamaları İzmir basını yazdı. Ayrıca bazı ulusal kanallarda da yayınlandı.
Sorulan sorular arasında Selçuk'ta vardı.. Efes Alt Kapı Otoparkı'nın akıbetinin ne olacağı, buradaki gelirlerinde alınacağı iddialarının doğru olup olmadığı soruldu.
Meryem Ana'daki durumdan hemen sonra bir de böyle bir şeyle karşılaşılabilir mi diye hepimiz meraklıydık aslında. Ama sayın vekilin cevabı çok netti; “Bilmiyorum!” dedi.
Ve ardından ekledi; “Milletimiz Menemen'in daha önceden nasıl yönetildiğini bildiği için, Menemen'in AK belediyecilikle tanıştıktan sonra nasıl yönetildiğine şahit olduğu için sandıkta cevaplarını çok net verdi.”
Büyükşehir Belediyesi'ni bir hayli eleştirdi, Menemen Belediyesi'ni ise durmadan övdü, Selçuk Belediyesi'ni de hiç unutmadı.. “Filiz Ceritoğlu Sengel gelsin, Menemen'de belediyecilik öğrensin” bile dedi.. Kelimesi kelimesine bunları söyledi! Başta ifade ettiğim gibi İzmir basını bunu yazdı.. Ben de oradan takip ettim.
Bir cevap veriyormuş gibi gözükmek istemem.. Benim haddime de değil zaten. Ama düşünmeden edemiyor insan. Bu belediyenin, gelirlerinin yarısı elinden alınsaydı ne olurdu acaba?
Yaşanan bütün ekonomik zorluklara rağmen, dövizin tarihte görülmemiş yerlerde seyretmesine rağmen, şehir merkezinin hem altyapısını, hem de çevre düzenlemesini böylesine kısa bir süreye sığdırabilir miydi, kullanılacak malzemeleri bile esnafa soracak kadar incelikli düşünebilir miydi acaba?
Merakımı mazur görün lütfen…
“Üstün hizmet anlayışıyla” yönetilen Menemen Belediyesi'nin gelirlerinin yarısı uçup gitseydi bir anda, ilçede eğitim gören öğrencilere, simit dahi yiyemeyecekleri, bırakın kafeleri falan; bir kahvehanede çay içmek isteseler, içemeyecekleri paraya öğle yemeği desteği sunabilir miydi, hem aileler hem de öğrenciler için büyük sorun olan bu konuyu, böylesine güzel bir şekilde çözebilir miydi acaba?
Sayın vekilin söylemiyle “ak belediyecilik” ile yönetilen Menemen Belediyesi'nin başkanı, bir sabah uyandığında belediye gelirlerinin yarısını kaybetmiş olsaydı eğer ne yapardı? Ben inanın merak ediyorum.. Kimin ders verip, kimin ders alacağı böyle zorluklarda belli olur çünkü.
Yurdun dört bir yanına bakın. Bırakın bir belediye yönetmeyi, iki kişinin çalışmasıyla bile geçinemeyen aileler varken, bir haneye giren gelirin yarısının aniden kaybolduğunu düşünün, nasıl çıkılır bu işin içinden, bir gözlerinizin önüne getirin lütfen.. Başlıkta ifade ettiğim, cesaret derken anlatmak istediğim şey işte tam olarak bu!
“Belediyecilik dersi almalı, belediyecilik cahili” öyle mi?
Bak usta; kandırmayalım hiç birbirimizi… Senin bile inancın yok söylediklerine. Sen bile anlam veremiyorsun.. Düşünüyorsun, yıllarca çarşıya bir kazma bile vurmaya cesaret edemeyen yöneticilerin aksine, adeta ablukaya alınan bütçeye rağmen nasıl altyapı gelişiyor, çarşının çehresi nasıl değişiyor, hayretle izliyorsun.
Bakıyorsun mesela Halk Market'e, bu ekonomide bu fiyatlara et mi satılır diye.. Askıda ekmek, askıda simit, ucuz et kuyrukları falan derken, sırf piyasadan daha ucuz diye yumurta kuyruklarında bile beklemeye başlamışken insanlar, küçücük bir belediyenin nasıl hizmet ürettiğine şaşırıyorsun. Yoksulun derdine nasıl çare oluyor, biraz olsun nasıl tebessüm ediyor insanlar, çözemiyorsun belki de..
Nasıl olur diyorsun mesela, bütün engellemelere rağmen, çocuk atölyeleri duruyor öyle ayakta.. Yeni bir kütüphane bile açılıyor, üstelik yanında bir parkla. Tekrar başlıyorsun düşünmeye. Nasıl güvende hisseder kendini çocuklar, aileler nasıl huzurla bırakır evlatlarını buraya.. O atölyelerin aslında kadınlara da istihdam sağladığını, ailelere bir gelir kaynağı olduğunu görmek istemiyorsun inan..
Gizli gizli yapılan sosyal destekler duyulmamıştır bile eminim. Sağ elin verdiğini sol el görmez, hizmet dediğin şeyde tam olarak budur işte... Betondan, binadan, büyük yapılardan ibaret görmediğinde hizmet anlayışını; kalın duvarlardan çekip sırtını, milletin sıcacık vicdanına yasladığında, gözlerinin içine baktığında, kalplerde kurulan sevginin büyüklüğünde bulursun bunları..
Ve ayrıca; inan bana.. Sen bile her gördüğünde Selçuk'u, umutla bakıyorsun yarınlara…