27/08/2025
BİZİM ŞEYHLERİ UÇURAN DERVİŞLER
Allah nasip eder de,
İleride bir gün emekli olunca,
Elime bir “seçim” mikrofonu alırsam,
Size “belediyeyi”, “belediyeciliği”,
Ve en önemlisi de
“Belediyecileri” anlatacağım…
***
Bir de benden dinleyin bu küçük şehrin,
Aciz ve hazin hikâyesini...
***
Şu kulaklar neler duydu,
Ah neler…
***
Huyumuzdur bizim.
Birilerini alır göklere yükseltir,
Sonra da onu çıkardığımız yere alttan bakar,
Kendi zavallı başımızı döndürürüz.
***
Seneler evveldi.
Daha seçimler olalı bir hafta falan olmuştu.
Oturuyoruz belediyede.
Arkaya işe yeni girmiş,
Zamanın başkanına yakın bir personel geldi oturdu.
***
Malum,
Bu tipler revaçta olur belediyede ilk zamanlarda.
Tabi bu arkadaşın da etrafına kalabalık toplanması çok uzun sürmedi.
Çaylar söylendi.
Şıngır mıngır şekerler karıştırıldı.
***
Başladı bu
Onu pür dikkat kesilip,
Can kulağıyla dinleyenlere anlatmaya.
***
“Bizim başkan dün gece, açmalı odada,
İki saat boyunca Cumhurbaşkanımızla telefonda konuşmuş.”
***
“Haydaaa!”
***
Bir sessizlik çöktü tabi.
Bir ürperti geldi dinleyenlere.
***
Çünkü
Küçük bir ilçenin Belediye Başkanı’na
Gündemi ve her bir saniyesi kıymetli olan,
Cumhurbaşkanımızın 2 saat boyunca telefonda vakit ayırması
Aşırı mühim ve önemliydi.
***
Dinleyenlerin göz bebekleri büyümüş,
Açmalı odada yaşanan bu görüşme,
Çoktan hayal edilmeye başlanmıştı bile.
***
Yalnız,
Hikâyenin bundan sonrası garipleşti kardeşim.
**
Dinleyenlerden biri,
“Ne konuştular acaba?” diye sorma gafletinde bulundu.
Ortalık birden yay gibi gerildi.
Bizim ki hiç durur mu?
Hemen yapıştırdı cevabı.
***
“Kuzey Irak meselesini!”
***
Sabrım taştı tabi benim sonunda.
Dayanamadım.
“Uzayın bakayım buradan” diye masayı dağıttım.
***
Yahu,
Tabi ki dönemin belediye başkanının,
Böyle saçma bir sohbetten haberi olduğunu asla sanmam.
***
Amma velâkin,
Şimdi orda bu uydurulmuş hikâyeyi duyanların,
Bunları kahvehane de, evde,
Girdiği sohbetlerde anlattığını falan düşünün.
***
Ve oradan da tüm Susurluk’a yayıldığını…
Vay anam vay!
***
Ey benim sevgili hemşerilerim;
Kimseyi siyaseten bedava gözünüzde büyütmeyin emi.
***
Ehliyete, liyakate, emeğe, bu şehre olan aidiyetine,
Sevdasına bakın.
***
Müritlerinin kanatsız uçurmak için sıktığı,
Palavralara değil.
***
Haftaya görüşmek dileğiyle,
Hadi eyvallah,
Hoşça kalın…