27/09/2025
Mikroplastik Alarmı! Hamsi, Palamut, İstavrit ve Diğer Balıklarda Ciddi Kirlilik Tespit Edildi
Uzmanlardan Kritik Uyarı: “Balık Tüketmeden Önce İki Kez Düşününün…
27 Eylül 2025 – Türkiye Geneli
Türkiye’nin en çok tüketilen balık türlerinde alarm zilleri çalıyor. Karadeniz ve Marmara Denizi’nden avlanan balıklarda mikroplastik kirliliği kritik seviyelere ulaştı. Özellikle hamsi, palamut ve istavrit gibi sofralarımızdan eksik olmayan türlerde yapılan incelemeler, denizlerimizin geldiği vahim durumu gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu kirliliğin hem insan sağlığına hem de deniz ekosistemine ciddi tehdit oluşturduğunu belirtiyor.
Gıdada Gizli Tehlike: Mikroplastikler
Mikroplastikler, 5 milimetreden küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanıyor. Bu parçacıklar, plastik atıkların doğada çözünmesiyle ya da kozmetik ürünler, tekstil ve sanayi atıkları yoluyla suya karışıyor. Denize ulaşan bu mikroplastikler, planktonlardan başlayarak besin zincirine giriyor ve en nihayetinde insan vücuduna kadar ulaşıyor.
Balıklarda Mikroplastik Tespiti: Veriler Endişe Verici
Son araştırmalar, Karadeniz ve Marmara Denizi’nden alınan örneklerin neredeyse tamamında mikroplastik kalıntısı bulunduğunu ortaya koydu. Özellikle şu türlerde yoğun kirlilik tespit edildi:
Hamsi: İnce yapılı ve planktonla beslenen bu balık, mikroplastikleri en çok biriktiren türlerden biri olarak öne çıkıyor.
Palamut: Yırtıcı olmasına rağmen, zincirin üst halkasında olduğu için bu kirliliği taşıyor.
İstavrit: Hem avlanma hem de tüketim oranı yüksek olan bu balıkta da ciddi mikroplastik izlerine rastlandı.
Marmara Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin ortak yürüttüğü çalışmalarda, 100 balık örneğinden 92’sinde mikroplastik parçacıkları saptandı.
Uzmanlar Uyarıyor: Durum Her Geçen Gün Kötüleşiyor
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan deniz biyoloğu Prof. Dr. Ayşe Yıldırım, şu uyarılarda bulundu:
Mikroplastik, görünmeyen ama çok tehlikeli bir kirleticidir. Balıklarda birikmesi, doğrudan soframıza taşındığı anlamına gelir. Bu maddeler vücutta biriktiğinde hormonal bozukluklar, kanser riski ve sinir sistemi hasarına yol açabilir.
Yine çevre bilimci Dr. Mehmet Aksoy ise şu ifadeleri kullandı:
Mikroplastik kirliliği, sadece balık tüketimini değil, tüm ekosistemi tehdit ediyor. Bu gidişat durdurulmazsa, gelecek nesiller deniz ürünlerine ulaşamayabilir. Bu bir çevre felaketidir.
Toplum Sağlığı Açısından Riskler Neler?
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri hâlâ araştırılmakla birlikte, şimdiye kadar elde edilen bulgular oldukça çarpıcı:
Bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
Hormonal bozukluklara yol açabilir.
Üreme sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Kanser riskini artırabilir.
Beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarını etkileyebilir.
Plastiklerin içinde bulunan bazı kimyasal katkı maddeleri (örneğin BPA, ftalatlar), toksik etkiler göstererek vücut dengesini bozabiliyor.
Denizler Neden Bu Hâlde?
Karadeniz ve Marmara Denizi, çevresel kirliliğe açık yapıları, yoğun sanayi, evsel atık boşaltımları ve plastik kullanımının artmasıyla birlikte yıllardır alarm veriyordu. Özellikle Marmara Denizi’nde 2021 yılında yaşanan müsilaj (deniz salyası) krizi, ekosistemin kırılganlığını açıkça ortaya koymuştu.
Mikroplastikler ise bu görünmeyen tehditlerin başında geliyor. Atık yönetimi eksikliği, denizlere kontrolsüz şekilde dökülen plastikler ve kentsel atık sular bu kirliliğin başlıca nedenleri arasında.
Vatandaş Ne Yapmalı?
Uzmanlar, bireysel düzeyde de bazı önlemler alınabileceğini belirtiyor:
Balık yerken organlarına (özellikle bağırsak) dikkat edin.
Güvenilir, analiz edilmiş kaynaklardan balık satın alın.
Plastik tüketimini azaltın, geri dönüşüme önem verin.
Belediyelere ve çevre kuruluşlarına deniz temizliği konusunda baskı yapın.
Çocukları plastik kirliliği hakkında bilinçlendirin.
Devlete Çağrı: Denetim ve Eğitim Şart
Çevre mühendisleri ve sivil toplum kuruluşları, devletin daha sıkı denetim yapması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca ilkokuldan itibaren çevre bilinci eğitiminin zorunlu hâle getirilmesi de öneriler arasında.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına, denizlerde mikroplastik izleme programlarının artırılması ve halkın bilinçlendirilmesi yönünde çağrılar yapılıyor.
Soframıza Gelen Tehlike
Balık, Türk mutfağının ve kültürünün vazgeçilmezlerinden biri. Ancak denizlerimizin karşı karşıya olduğu mikroplastik tehlikesi, hem sağlığımızı hem de gelecek nesillerin gıda güvenliğini tehdit ediyor.
Bilim insanları açıkça uyarıyor: Balık yemeye devam edebilmek istiyorsak, denizlerimizi ve doğayı korumalıyız.