43 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Sektörde sıkça karşılaştığımız; Gerek Ajanslar gerekse de Matbaalar zaman zaman muhteşem tasarımlar yapıyor. Sonuç ya hayal kırıklığı yada istenilenin altında kalite oluyor. Bu nedenle matbaalara işten emin olmadıkları taktirde mutlaka işi kabul etmeden önce bize danışmalarını tavsiye ediyorum. Ben birçok matbaaya bu konuda danışmanlık yapıyorum. İşini sağlam
a almak isteyen matbaacı işi soruyor. Bu mücellit kısmımın fiyatlandırılmasını da daha kolaylaştırıyor. Matbaacının ‘Ben mücellit için o kadar bütçe ayrılmamıştım’ ikilemlerini ortadan kaldırmak, işin genel sağlığı hem de mücellithanenin sağlığı için önemlidir. Biz Özçelik olarak yeni yatırımlarımızı teknoloji, modernleşme ve otomasyon için tercih ediyoruz. Maliyetlerimiz düşürebiliyor ve kalitemizi arttırabiliyoruz. Bu da doğal olarak müşterilerimize yansıyor. İşinde tecrubeli ekibimiz ile canla başla çalışıyoruz ve teknolojinin yardımı ile süreçlerimizi ciddi oranda hızlandırmış durumdayız. İşi hızlı tamamlıyor ve hataları sıfırlıyoruz. Düşük fiyat verip kalitesiz iş yapmak bize göre değil. Otomasyon ve teknolojiyi artırarak kaliteden ödün vermeden en iyi fiyatlarla çalışmayı hedefliyoruz. Bir mücellitin başlangıç noktası basılmış ve size teslim edilen işe saygı duymak ile başlar. Mücellit işi ağır el emeği ve titiz çalışma gerektirir. Baskısı tamamlanmış işi en iyi kalitede mücellit ile daha değerli kılmak gerekir. Baskı sonrası işlemlerde her zaman risk çok büyüktür. Baskı öncesi ve baskı sırasında yapılan hatalar ve ödenen kayıplar baskı sonrası işlemlere göre daha azdır. Baskı sonrasında yapılacak hatalar işin tamamının çöp olmasını sağlayabilir. Bu istenmeyen bir durum olup maddi ve manevi ağır kayıplara yol açabilir. Zaman kaybıda ayrı bir durum olarak karşımıza çıkar. Özçelik Mücellit olarak kendimizi sürekli olarak sektöre yönelik geliştirmemiz ve teknolojiye açık olmamız gerekir. Biz de her zaman dostça bir çalışma şeklini prensip edindik. Hiçbir zaman müşterilerimizin bize verdiği işten dolayı pişmanlık duymasını sağlamadık. Bu işin içerisinde bir temel yetenek ve bir de teknik yetenek olması gerekiyor. Temel yetenek para kazandırandır, teknik yetenek ise para kaybettirmeyendir. Firmalardaki üst düzey yetkililer sıcak bir diyaloga, duygusallığa sahip olacak; alt bölümlerdekiler ise teknolojiyi uygulayacak. Yani iletişimde Asya, iş bitiriciliğinde ise Avrupavari olmak gerekiyor. İkisini bir yerde birleştirdiğiniz zaman bir anlam ifade ediyor. Sadece teknik olarak ortaya çıkarsanız bir netice alamazsınız çünkü insanlar soğuk bir duvarla karşılaşmak istemezler ama sadece duygusal boyutu ele alır ve hizmetiniz yeterli değilse yine insanları kaybedersiniz. İkisini bir araya getirdiğiniz ve dengeyi sağladığınız zaman iyi sonuçlar alabiliyorsunuz. Biz işimizi yaşam tarzımız haline getirdik. İşimizi seviyoruz, müşterilerimize hizmet vermek bize büyük bir keyif veriyor, müşterimiz de bunun farkında.
İnsanların sevdiği ve sevmediği işler vardır. Sevdiği iş bildiği iştir, sevmediği ise bilemediği iştir. İnsanların yorulduğu bir iş vardır, yorulmadığı bir iş vardır. Yorulduğu bilmediği bir iştir, yorulmadığı da bildiği bir iştir. Dolayısıyla siz eğer işinizi seviyorsanız, yorulmazsınız., doğrudan ayrılmadan para kazanmak, iş yapmak mümkün diye düşünüyorum. Dün ile bugünü mukayese etmeye kalktığımda Allah’a şükürler olsun. fuarlarda gördüğümüz erişilmez diye adlandırdığımız makinaların çoğunu bünyemize kattık tabiki bunda bize destek veren müşterilerimizin ve firmamızı teknolojik gelişmelere ulaşabilmemizde bizlere yardımcı olan makina tedarikçilerinin rolüde büyüktür. Sayın Heıdelberg Carsten Heitkamp, Murat İleri, - Pasifik Trading Serdar Tokel, Şafak Okaygün ve Sanem Makine Yaşar Alıçlı’ya bize göstermiş oldukları dostluktan dolayı teşekkürü borç biliriz. İlk Elektronik Polar bıçağımızını aldığımızda uzay üssü gibi geliyordu şimdi ise artık gün geçtikçe ilerleyen teknolojide devede kulak gibi geliyor.
Önemini anlatmak için kelimelerin yetmediği en önemli nokta beraber çalıştığımız teknik deneyimli üst kadro. Onlar bizlerin görmediği gözleri, duymadığı kulakları ve elleri olmuşlardır.