06/08/2025
HAYA: ALLAH’IN EMRİ, FITRATIN GEREĞİ
Diyanetin "HAYA: ALLAH’IN EMRİ, FITRATIN GEREĞİ"Konu Başlıklı Mahremiyetin ve Hayanın İnsan İçin Öneminin Anlatıldığı Hutbeden Rahatsız Olanlara Karşı Çevabımdır.
BEDEN MAHREMİYETİNİ MUHAFAZA Ve İNSANIN SAYGINLIĞI
Yaratılış ve tabiatı gereği insanın sahip olması gereken önemli değerler vardır. Bu değerler insanın fıtratında olduğu için, onunla etle kemik gibi olmuşlardır.
Bu önemli değerlerden biri de insanın beden mahremiyetini muhafazadır.
Zira beden mahremiyeti kişiye özeldir. Kişinin kutsalıdır, kişinin onurudur açılıp saçılamaz, teşhir edilemez. Beden mahremiyetini muhafaza Yüce Allah’ın insana vermiş olduğu değerin bir nişanesi olarak farzdır.
İnsanın bu değerleri hiçe sayıp yaratılış gayesine ters düşecek şekilde hareket etmesi yaratıcısına isyan etmesi anlamına gelir.
İnsan ahlakının temel değerlerinden biri olan beden mahremiyetini muhafaza etmekle yükümlü olan Müslüman, bu mahremiyeti ihlal ederse, insan onuruna ve saygınlığına ihanet etmiş olmanın yanında Allah’a ve Resul’üne de hainlik etmiş olur. Beden mahremiyetini muhafaza insanın kendisine olan saygısının ve özeline sahip çıkmasının bir göstergesidir. Belirtelim ki saygın insanlar saygı duyar.
Resûlullah (sas), bedeni örtmenin kendine, hemcinsine ve Allah’a (cc) karşı saygıdan ileri geldiğini bir çok hadisinde beyanla "Allah'tan gerektiği gibi haya ediniz" "Haya İmandan bir parçadır" buyurarak bizleri ikaz etmiştirlerdir.
Bedenin örtülmesi fıtrî ve ahlâkî bir davranıştır. Erdemli bireyler yetiştirmenin ve sağlıklı bir toplum inşa etmenin yolu, küçük yaştan beri verilmesi gerken ahlâk ve değer eğitiminden geçmektedir. Dolayısıyla çocuğa, bedeninin değerli ve kendisine özel olduğu, çok erken yaştan itibaren öğretilmelidir.
İnsanın örtünmesi, başkasına duyduğu saygı kadar kendisine duyduğu saygı ile de ilintilidir. Kendisine olan saygısının ve özelini sahiplenmesinin bir göstergesidir. Mahrem yerlerini saklamak, vücuda olan itinanın ve hayâ duygusunun yansımasıdır. Hayâ duygusu ise Peygamberimizin (sas) ifadesi ile imandan kaynaklanır.
Bedenin mahrem oluşu, yani saygın oluşu onu pervasızca sergilememeyi ve teşhir etmemeyi gerektirmektedir.
Kadın olsun erkek olsun insan toplum içinde bedeni ve cazibesi ile değil, düşünceleri ve iyi örneklikleri ile ön plana çıkmalı
“Ey İman Edenler: Allah’a ve peygamberine hainlik etmeyin. Sonra bile bile kendi emanetlerinize ihanet etmiş olursunuz.”(Enfal/27) Beden mahremiyetini muhafaza Yüce Allah’ın insan üzerindeki en önemli haklarındandır. Kuranı Kerimde erkeklerin de gözlerini haramdan sakındırarak bakışlarına sahip çıkmaları emredilmektedir. Kadınların da iffetlerini korumaları emredilerek erkeklerin mahrem duygularını istismar etmeleri yasaklanmıştır. Zira Resulullah aleyhi vesselam kadın dişiliğini sergileyerek cinselliğini, insanlığının, kişiliğinin önüne geçirerek onu teşhir eden kadınların ebedi mutluluğu tadamayacaklarını söylemiştir. Nitekim Yüce Allah Kuranı Kerimde Ahzap suresi 37. Ayetinde şöyle buyurmuştur: “Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah ve Resulüne itaat edin…”
“Ey Ademoğulları: Sakın şeytan ana babanızı yaktığı gibi sizi de yakmasın. Ananızı ve babanızı mahrem yerlerini göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de aldatmasın.”(Araf/27) Unutmayalım ki Allah’ı gazaplandıran olayların başında beden mahremiyetini ihlal gelir. Zira şeytan bunu bildiği için Âdem aleyhi selam ile Havva annemizi cennetten çıkarmak için önce onlara haram olan yasak meyveden yedirdi. Neticede haram meyveden yenilince üzerlerindeki cennet elbiseleri soyuldu. Mahrem yerleri meydana teşhir edildi. Allah’ın gazabına uğrayarak cennetten kovuldular. Beden mahremiyetini ihlal ederek açık saçık gezmenin medeni ve çağdaş olmakla hiçbir alakası yoktur. Açık saçık gezmenin İslam öncesi cahiliye dönemi kadınlarının davranışı olduğu Ayeti kerime ile sabittir.
Bu son senelerde hiç olmadığı kadar çarşı pazarlarımızda bir müstehcenlik halı yaşanmakta,bir çok gayrı Müslim ülkelerde belkide bu derece değil.
Beden mahremiyeti kutsalını teşhir ederek prestij kazanacağını zannedecek kadar basitleşen İnsan seni bu hale kim ve kimler düşürdü?
Aslına dön kendine gel, çünkü sen yaratılmışların en üstünü, en faziletlisisin değerini muhafaza et. Haramla beslenmenin insan karakteri üzerindeki etkisini de dikkate alarak beden mahremiyetini muhafaza edelim. Allah’ın gazabına uğramayalım.
Özetleyecek olursak ;
Örtünme , insanın özsaygısıyla alakalıdır
Amacı ne olursa olsun bedeni örtmek ve sakınmak, insan olmanın gereğidir, insanî bir üstünlüktür. Şeytan, insanı böylesine değerli bir histen uzaklaştırarak beden mahremiyetini ihlâl eden hatalara sürüklemek için uğraşacaktır. Yüce Yaratıcı (cc), "Ey Âdemoğulları! Şeytan ana ve babanızı kötü yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak nasıl cennetten çıkardıysa sizi de aldatmasın." âyetiyle bu konuda kullarını uyarmaktadır. İffetini ve haysiyetini korumak amacıyla bedenini örtmek, takvanın yani Allah (cc) karşısında hürmetkâr ve sorumluluk sahibi bir duruşun gereğidir. Çünkü O, şöyle buyurmaktadır: "Takva elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır."
Selam ve dua ile Allah’a emanet olunuz.