10/05/2025
Bir Kitapçıdan Doğan Işık: Hatıraların Kalbinde Deha Kitabevi
Zaman, sayfalar gibi çevrilir.
İnsan, satır aralarında kendini arar.
Ve bazen bir kitapçı çıkar karşına…
Sadece kitap satmaz; gözyaşıyla ıslanmış duaları,
unutulmuş sevinçleri,
derin yaralardan sızan kelimeleri de sunar sana.
İşte o yer, Ankara'nın kalbinde;
Hacı Bayram'ın gölgesinde,
taş duvarlarıyla sükûnet, raflarıyla diriliş fısıldayan
bir mekân: Deha Kitabevi.
---
Her Kitap, Bir Kalbe Dokunur
Bazı kitaplar okunmak için yazılmaz.
Onlar, bir ruhu diriltmek,
bir kalbi uyandırmak,
bir ümmeti hatırlatmak için gönderilir.
Deha Kitabevi’nin raflarına dokunan her el,
sadece bir kitap almaz;
bir yitiği bulur,
bir yolu hatırlar,
bir duaya denk gelir…
Çünkü burada satılan şey, sadece bilgi değil:
Bir kimlik,
bir iz,
bir kıyam çağrısıdır.
---
Raflar Konuşur Burada
Bu dükkâna kimi zaman
hayatın yüküyle ezilmiş bir genç girer…
Kendini kaybetmişken bir sayfa bulur;
ve o sayfada Allah’ın merhametini,
bir ümmetin onurunu,
bir anne duasını hisseder.
Ve bazen duyarsın o sessiz fısıltıyı:
“Kiminin son durağıydı, onu intihardan kurtaran…
Kiminin ilk durağıydı, muhabbetle başlayan…”
Her kitap bir pusula oldu,
her raf bir mihraba döndü.
Bu kitapçıda yalnızca kelimeler okunmadı;
kalpler de yeniden yazıldı.
---
Direnişin Sessiz Menzili
Deha Kitabevi, ne bir zincir mağazaydı,
ne reklâm panolarında boy gösteren bir marka...
O, arka sokakların sesi,
sessizlerin duası,
mazlumların nefesiydi.
Bu raflar, ümmetin çırpınışını,
alimlerin gölgesini,
çocukların tebessümünü taşıdı.
Her kitap bir damla,
her müşteri bir derviş gibiydi.
Rafların arasında yürüyen her adım,
hakikate doğru bir secde gibiydi.
---
Kitaptan Dirilişe Uzanan Yol
Deha Kitabevi,
bilgiden amele,
amelden hikmete,
hikmetten ümmete,
ümmetten Allah’a yürüyen
bir diriliş yolculuğunun menzili oldu.
Buraya gelen,
yalnızca kitap almak için gelmedi.
Kendini bulmak,
yitirdiği yönü hatırlamak,
yeniden inanmak için geldi.
Ve bazen, yalnızca şu cümle yetti:
"Bu kitap beni değiştirdi."
---
Hatırlamak Bir Diriliştir
Unutmak bir çöküştür;
hatırlamaksa kıyamdır.
Ve her hatıra bize tekrar tekrar hatırlatır:
“Kitapla gelen her yolcu, aslında yeniden doğuyor.”
Çünkü bu kitapçıda
sadece kitaplar değil;
kalpler dizildi rafa…
Ve her gelen, aslında
bir medeniyetin yitik parçası olarak içeri girdi…
Çıkarken bir dua olup
geleceğe yürüdü.