04/08/2025
Atatürk’ün çadırların arasından bakışındaki o derin acı ve hüznü gördünüz mü?
Sanki Atapark’ta kurulan çaput pazarını, bu geçici tezgâhları, kaybolan bir mirası izliyormuş gibi… Uşak, bir zamanlar sanayinin, üretimin, cesaretin ve vizyonun merkeziyken, bugün üç gün geçmeden sökülüp yeniden kurulan çadırlarla anılıyor.
Bu nasıl bir mirastır ki, bir fuar alanına bile
hasret bırakıyor bizi…
Bundan 120 yıl önce, Uşak sanayinin 13 büyük kuruluşundan üçüne ev sahipliği yapıyordu Uşak. Elektriğin ilk kullanıldığı şehirlerden biriydi. Kurtuluş Savaşı’nda savaş uçaklarının inip kalktığı bir alana, demir yolunun geçtiği nadir illerden birine sahipti.
Peki ya şimdi? Bir fuar alanımız bile yok. “Fuar” dediğimiz etkinlikler, semt pazarlarında, bit pazarlarında, üç-beş lira daha ucuza bir şeyler bulma umuduyla tezgâh karıştırmakla geçiyor.
Yanı başımızdaki şehirler uluslararası gastronomi festivalleri, teknofestler, kültürel ve sanatsal organizasyonlarla milyonlarca misafiri ağırlarken, biz Atapark’ta geçici çadırlarda kayboluyoruz.
Bu mu Uşak’ın kapasitesi? Bu mu hedefimiz? Müteşebbis ruhuyla nam salmış Uşaklılar için bu tablo ne kadar acı verici, bir düşünün.